Ana içeriğe atla

Tıp Fakültemiz Ludwig-Maximilians Universität Nöroloji Departmanından Dr. Mustafa Seçkin’i ağırladı

Dr. Mustafa Seçkin’in Konuşma Özeti:

Alzheimer hastalığı ve diğer nörodejeneratif hastalıklar beyin fonksiyonlarını ilerleyici bir şekilde bozarak hastalarda şiddetli bilişsel yıkıma neden olurlar. Hastalığın klinik aşamaları nöropatolojinin başladığı ancak hastaların asemptomatik olduğu preklinik dönemi takip eden hafif bilişsel bozukluk ve sonrasında ağır demans tablosuna varan bir spektrumu içerir. Günümüzde biyobelirteçlerin kullanıma girmesi sayesinde hastalığın henüz hafif bilişsel bozukluk ve hatta preklinik aşamada dahi tespit edilmesi mümkün olabilmektedir. Alzheimer hastalığı nöropatolojisinden sorumlu proteinler olan beta amiloid ve tau proteinlerini hedef alan anti-amiloid ve anti-tau ilaçları içeren güncel klinik çalışmalar, beyindeki bu anormal protein agregatlarının henüz kalıcı nöronal hasar oluşturmadan beyin dokusundan uzaklaştırılmasını amaçlamaktadır. Tedavi konusundaki bu umut verici gelişmeler, klinisyenlerin de hastalığı erken evrede tespit etme sorumluluğunu arttırmaktadır. Nörodejeneratif demans sendromları en sık olarak bellek bozukluğu (anmezi) şeklinde görülmekle birlikte, hastaların önemli bir bölümünde (%60-85) bellek bozukluğuna dil bozuklukları da eşlik eder. Daha az sayıda hastada ise dil bozukluğu bellek bozukluğundan daha şiddetli bir seyir gösterebilir. Bu nedenle, Alzheimer hastalarının dil fonksiyonlarının da bellek fonksiyonları kadar ayrıntılı değerlendirilmesi gerekmektedir. Alzheimer hastalarındaki dil bozuklukları özellikle semantik süreçleri etkilemekte ve hastalarda anlama bozuklukları görülebilmektedir. Anlama bozuklukları, nörodejeneratif hastalıkların ortak özelliği olan yavaş ve sinsi klinik seyir nedeniyle, hastalığın erken döneminde yalnızca hasta yakınları tarafından değil, klinisyenler tarafından dahi fark edilemeyebilir. Bu sunumda, yenilikçi bir yöntem olarak göz izleme (eye tracking) tekniğinin anlama bozukluklarının erken evrede tespiti için nasıl kullanıldığı, başarı ile tamamlanan çalışmalardan örnekler verilerek anlatılacaktır. Ayrıca bu yöntemin bellek, dikkat, obje-yüz tanıma gibi bilişsel fonksiyonların değerlendirilmesinde de geleneksel muayene yöntemlerine ve nöropsikolojik testlere üstünlüğü üzerinde durulacaktır. Son olarak, Alzheimer hastalarındaki yüz tanıma bozukluklarını değerlendirmek için geliştirilen Ünlü Yüzler testinin Türk hastalar için göz izleme paradigması içerisinde kullanıldığı çalışmanın ön verileri dinleyici ile paylaşılacaktır.

Haber Tarihi: 30/03/2019

Son güncelleme tarihi: 18.12.2023